Baba okutmadı, azmi ve kocasının desteğiyle üniversiteli oldu
Babasının istememesi üzerine okul hayatı yarım kalan 2 çocuk annesi Gülşen Bulut, evlendikten sonra kocasının manevi desteğiyle liseyi ardından da ön lisansı bitirdi, şimdi de Fırat Üniversitesi (FÜ) İlahiyat Fakültesi'nde lisansını tamamlamak için eğitim hayatını sürdürmeye başladı.
Babasının istememesi üzerine okul hayatı yarım kalan 2 çocuk annesi Gülşen Bulut, evlendikten sonra kocasının manevi desteğiyle liseyi ardından da ön lisansı bitirdi, şimdi de Fırat Üniversitesi (FÜ) İlahiyat Fakültesi'nde lisansını tamamlamak için eğitim hayatını sürdürmeye başladı.
Eğitim hayatı için memleketi Bingöl'den ailesiyle Elazığ'a yerleşen 2 çocuk annesi Gülşen Bulut, ilk öğretim 7'nci sınıfa kadar örgün eğitim hayatına devam etti.Uzun yıllar yurtdışında çalışan ve memleketine dönen babasının istememesi üzerine eğitim hayatı noktalanan Bulut, 2011 yılında evlenmesiyle hayatı birden bire değişti. Bulut, güvenlik korucusu olan eşinin desteğiyle ilk olarak orta okulu ve açık liseyi dışardan bitirdi. Bulut, hiç hayalini bile edemediği üniversite sınavına girdi ilk önce İlahiyat Fakültesi Ön Lisans bölümünü bitirdi. Ardından tekrar sınava giren ve istediği puanı alan Bulut, FÜ İlahiyat Fakültesi'ne yerleşti. Şuanda ikinci sınıfta başarılı bir şekilde eğitim hayatını sürdüren ve birçok ev hanımına örnek teşkil eden Bulut, pandemiden dolayı birinci sınıf öğrencisi kızı Ravza ile birlikte evlerinde ders çalışıp, online sınavlara giriyor. Özellikle ev hanımı ve çocuk sahibi olan hemcinslerine 'azim' ve 'sabır' ile her zorluğun üstesinden gelinebileceği mesajı veren Bulut, eğitim hayatı için memleketlerinden ayrı Elazığ'da yaşadıklarını da sözlerine ekledi.
'Yıllarca hep bunun özlemiyle gayret ettim'
Okumayı hep hayal ettiğini belirten Gülşen Bulut, 'Ev hanımıyım, aynı zamanda Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2'nci sınıf öğrencisiyim. Yaklaşık 1,5 yıl önce okul vesilesiyle Bingöl'ün Solhan ilçesinden Elazığ'a taşınmak durumunda kaldık. Geçen yıl haftanın 5 günü okul yolu tutan bir anneydim. Sabah, bir heyecanla ilkokul çocukları gibi çantam elimde okula koşardım. Çünkü ben yıllarca hep bunun özlemiyle gayret ettim. Bu benim hayatımın bir parçasıydı ve hayallerimi süsleyen bir durumdu. O yüzden bana hiçbir zaman zor gelmedi aksine okuluma her baktığımda 'evet, ben burası için çok mücadele ettim' diyerek bugün bu şartlarda iki yavrumun varlığıyla rabbim bunları nasip eyledi. Mutlu bir şekilde okula gidip geliyordum ta ki pandemi olana kadar' dedi.
'Babam, yurt dışından gelince okul hayatımı noktaladı'
Babasının okul hayatını bitirmesinin kendisini çok yıprattığını ancak hiç yılmadığını dile getiren Bulut, 'O dönemde ilkokul 7'nci sınıfa kadar normal okudum. O dönemde ise babam iş gereği yurtdışındaydı. Başımızda baba olgusu olmayınca kendi kırtasiye malzemesi ile ihtiyaçlarımı elma ve ceviz toplar, eskimolar yapar okulda satardım. Çünkü annemin bir geliri yoktu ve hiçbir zaman gocunmazdım, yapmam gerekiyordu. 8'inci sınıfa kadar öyle okudum ve tek hedef ve hayalim İngilizce Öğretmenliği olmaktı. Ondan sonra babam, yurt dışından gelince okul hayatımı noktaladı. Onun da kendine göre belki haklı sebepleri vardı ama, ' kız kısmı okuyup da ne yapacak' ve 'evlenince eşi ona baksın' diye bir anlayış vardır. Benim hayalim sadece okuma üzerine olduğu için bu beni çok yaraladı. Çünkü ben, sadece okuyacağım diyordum ve benim o zamanlarda başka hedefim ve düşüncem yoktu. Benim, o zamanlar şer olarak gördüğüm şey, hayatımda hayır olarak döndü' diye konuştu.
'Ev hanımlarının eğitim açısından gerçekten desteğe çok ihtiyacı var'
Kendisi gibi mücadele eden bir çok kadının olduğuna inandığını aktaran Bulut, 'Dört duvar arasında oturup ağlamak yerine neler yapabilirim diye düşündüm. Bu şekilde yol almaya başladım ve açık öğretime kaydoldum. Liseyi açıktan okuyabilme hakkımın olduğunu söylediler ve çevremdekilerin de yardımıyla liseyi bitirdim. O zamana kadar üniversiteye gitmek gibi bir düşüncem yoktu. Lise diploması alayım diye çıktığım bu yolda neden üniversite okumayayım diye bir düşünceye kapıldım. Eşimin yoğun ısrarıyla 2015'te İlahiyat Fakültesi ön lisansı kazandım ve bitirdim. Üniversite hayatına kadar kendi eşimin bütçesiyle çok şükür bu raddeye kadar yol alabildim. Ancak üniversite hayatı, maddi yönden yıprattı. İki yıldır yaptığım burs başvurusunda, daha önce mezun olduğum için başvurunuz değerlendirilememiştir cevabını alıyorum. Daha önceden bırakın burs almayı, talebim bile olmadı. Sadece kendim için değil, benim gibi gayretli evine, çoluğuna ve çocuğuna yetişen ve aynı zamanda okul hayatı için mücadele eden ev hanımlarının da eğitim açısından gerçekten desteğe çok ihtiyacı var. Belki benim gibi okuma adına birçok mücadele gösteren bir çok kadın vardır. Hiçbir şekilde pes etmesinler. Hayalleri varsa her türlü ilerleyebilirler, yeter ki o gayreti eksik etmesinler' şeklinde konuştu.
'Dereceleriyle hep gurur duydum'
Eşinin gösterdiği başarıdan ötürü büyük gurur duyduğunu belirten Musa Bulut ise, '9 yıllık bir evliliğimiz var. Eşimdeki bu gayreti görünce ben de tam destek verdim. Maddi ve manevi her türlü desteği sağladım ve her zaman arkasındayım. Dereceleriyle hep gurur duydum. Ben ortaokulu bitirdikten sonra liseye gitmedim. Eşim beni teşvik etti ve onun vasıtasıyla kayıtlarımı yaptım ve derslere devam ettim. Bu sene de mezun oldum, bunlar eşimin desteğiyle oldu' dedi.
Eğitim hayatı için memleketi Bingöl'den ailesiyle Elazığ'a yerleşen 2 çocuk annesi Gülşen Bulut, ilk öğretim 7'nci sınıfa kadar örgün eğitim hayatına devam etti.Uzun yıllar yurtdışında çalışan ve memleketine dönen babasının istememesi üzerine eğitim hayatı noktalanan Bulut, 2011 yılında evlenmesiyle hayatı birden bire değişti. Bulut, güvenlik korucusu olan eşinin desteğiyle ilk olarak orta okulu ve açık liseyi dışardan bitirdi. Bulut, hiç hayalini bile edemediği üniversite sınavına girdi ilk önce İlahiyat Fakültesi Ön Lisans bölümünü bitirdi. Ardından tekrar sınava giren ve istediği puanı alan Bulut, FÜ İlahiyat Fakültesi'ne yerleşti. Şuanda ikinci sınıfta başarılı bir şekilde eğitim hayatını sürdüren ve birçok ev hanımına örnek teşkil eden Bulut, pandemiden dolayı birinci sınıf öğrencisi kızı Ravza ile birlikte evlerinde ders çalışıp, online sınavlara giriyor. Özellikle ev hanımı ve çocuk sahibi olan hemcinslerine 'azim' ve 'sabır' ile her zorluğun üstesinden gelinebileceği mesajı veren Bulut, eğitim hayatı için memleketlerinden ayrı Elazığ'da yaşadıklarını da sözlerine ekledi.
'Yıllarca hep bunun özlemiyle gayret ettim'
Okumayı hep hayal ettiğini belirten Gülşen Bulut, 'Ev hanımıyım, aynı zamanda Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2'nci sınıf öğrencisiyim. Yaklaşık 1,5 yıl önce okul vesilesiyle Bingöl'ün Solhan ilçesinden Elazığ'a taşınmak durumunda kaldık. Geçen yıl haftanın 5 günü okul yolu tutan bir anneydim. Sabah, bir heyecanla ilkokul çocukları gibi çantam elimde okula koşardım. Çünkü ben yıllarca hep bunun özlemiyle gayret ettim. Bu benim hayatımın bir parçasıydı ve hayallerimi süsleyen bir durumdu. O yüzden bana hiçbir zaman zor gelmedi aksine okuluma her baktığımda 'evet, ben burası için çok mücadele ettim' diyerek bugün bu şartlarda iki yavrumun varlığıyla rabbim bunları nasip eyledi. Mutlu bir şekilde okula gidip geliyordum ta ki pandemi olana kadar' dedi.
'Babam, yurt dışından gelince okul hayatımı noktaladı'
Babasının okul hayatını bitirmesinin kendisini çok yıprattığını ancak hiç yılmadığını dile getiren Bulut, 'O dönemde ilkokul 7'nci sınıfa kadar normal okudum. O dönemde ise babam iş gereği yurtdışındaydı. Başımızda baba olgusu olmayınca kendi kırtasiye malzemesi ile ihtiyaçlarımı elma ve ceviz toplar, eskimolar yapar okulda satardım. Çünkü annemin bir geliri yoktu ve hiçbir zaman gocunmazdım, yapmam gerekiyordu. 8'inci sınıfa kadar öyle okudum ve tek hedef ve hayalim İngilizce Öğretmenliği olmaktı. Ondan sonra babam, yurt dışından gelince okul hayatımı noktaladı. Onun da kendine göre belki haklı sebepleri vardı ama, ' kız kısmı okuyup da ne yapacak' ve 'evlenince eşi ona baksın' diye bir anlayış vardır. Benim hayalim sadece okuma üzerine olduğu için bu beni çok yaraladı. Çünkü ben, sadece okuyacağım diyordum ve benim o zamanlarda başka hedefim ve düşüncem yoktu. Benim, o zamanlar şer olarak gördüğüm şey, hayatımda hayır olarak döndü' diye konuştu.
'Ev hanımlarının eğitim açısından gerçekten desteğe çok ihtiyacı var'
Kendisi gibi mücadele eden bir çok kadının olduğuna inandığını aktaran Bulut, 'Dört duvar arasında oturup ağlamak yerine neler yapabilirim diye düşündüm. Bu şekilde yol almaya başladım ve açık öğretime kaydoldum. Liseyi açıktan okuyabilme hakkımın olduğunu söylediler ve çevremdekilerin de yardımıyla liseyi bitirdim. O zamana kadar üniversiteye gitmek gibi bir düşüncem yoktu. Lise diploması alayım diye çıktığım bu yolda neden üniversite okumayayım diye bir düşünceye kapıldım. Eşimin yoğun ısrarıyla 2015'te İlahiyat Fakültesi ön lisansı kazandım ve bitirdim. Üniversite hayatına kadar kendi eşimin bütçesiyle çok şükür bu raddeye kadar yol alabildim. Ancak üniversite hayatı, maddi yönden yıprattı. İki yıldır yaptığım burs başvurusunda, daha önce mezun olduğum için başvurunuz değerlendirilememiştir cevabını alıyorum. Daha önceden bırakın burs almayı, talebim bile olmadı. Sadece kendim için değil, benim gibi gayretli evine, çoluğuna ve çocuğuna yetişen ve aynı zamanda okul hayatı için mücadele eden ev hanımlarının da eğitim açısından gerçekten desteğe çok ihtiyacı var. Belki benim gibi okuma adına birçok mücadele gösteren bir çok kadın vardır. Hiçbir şekilde pes etmesinler. Hayalleri varsa her türlü ilerleyebilirler, yeter ki o gayreti eksik etmesinler' şeklinde konuştu.
'Dereceleriyle hep gurur duydum'
Eşinin gösterdiği başarıdan ötürü büyük gurur duyduğunu belirten Musa Bulut ise, '9 yıllık bir evliliğimiz var. Eşimdeki bu gayreti görünce ben de tam destek verdim. Maddi ve manevi her türlü desteği sağladım ve her zaman arkasındayım. Dereceleriyle hep gurur duydum. Ben ortaokulu bitirdikten sonra liseye gitmedim. Eşim beni teşvik etti ve onun vasıtasıyla kayıtlarımı yaptım ve derslere devam ettim. Bu sene de mezun oldum, bunlar eşimin desteğiyle oldu' dedi.