Batık şehirde 'amfora' mezarlar görüntülendi
Türkiye'nin ikinci büyük tektonik gölü Hazar'da bulunan 4 bin yıllık batık şehirde valilik koordinesinde yapılan çalışmada, amfora (küp) mezarlar ile birçok yapıya rastlandı.
Türkiye'nin ikinci büyük tektonik gölü Hazar'da bulunan 4 bin yıllık batık şehirde valilik koordinesinde yapılan çalışmada, amfora (küp) mezarlar ile birçok yapıya rastlandı.
Elazığ'ın Sivrice ilçesindeki Hazar Gölü'nde bulunan batık şehirle ilgili valilik koordinesinde başlayan çalışmalar devam ediyor. 1890'lı yıllarda depremle beraber sular altında kaldığı tahmin edilen ve geçmişi 4 bin yıl öncesine dayanan batık şehrin birçok dönemin izlerini barındırdığı biliniyor. Dünya Mirası Geçici Listesi'ne kabulü için UNESCO'ya başvurusu da yapılan batık şehirde su altı kültür mirası eğitmen eğiticisi Nizam Kaya şefliğinde dalgıçlar bir ay süren bir çalışma yaptı. Dalgıçların yaptığı çalışmada, daha önce su üstünden tespiti yapılan 1,5 kilometrelik kale suru su altında da görüntülendi. Ayrıca dalgıçların dönemin amfora mezarları olduğu düşünülen çok sayıda küp ile kalıntıyı görüntülemesi ayrı bir heyecan oluşturdu. Surlarda depremlerde oluştuğu tahmin edilen çatlaklar da net olarak gözler önüne serildi.
'Amfora mezarları tespit ettik'
Sivrice Hazar Gölü'ndeki batık şehrin olduğu kısımda dalış yaptıklarını belirten Nizam Kaya, 'Bu bölge yaklaşık olarak Milattan Önce 11. yüzyıldan kalma. Burada bir aydır çalışma yapıyoruz. Valilik ve federasyon koordinesinde yaklaşık 20 dalış yaptık. Burada tarihi yapılar ve su altı kültür mirasının ne kadar eskiye dayandığını gördük. Valilik ile de bu çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Şuanda arkadaşlarımız ile yeniden bir keşif dalışı yapmaktayız. Daha önceden 2 bin yıllık olan bir tarih kanıtlanmıştı. Ama biz bu 2 bin yıl öncesine ait tarihten ziyade kalenin aşağı surlarında amfora mezarlıklarının olduğunu tespit ettik ve görüntüledik. Bunu da valiliğe sunduk ve arkeologlar gelip çalışmalarıyla tespit ederlerse bunu daha da netleştireceğiz' dedi.
'Dünya çapında bir yer'
Bölgenin su altı kültür mirası açısından Türkiye'de değil, dünyada en yoğun olan yerlerden bir tanesi olduğuna değinen Kaya, 'Dünya çapında bir yer. Bölgeye hem turizm katkısı hem de tarihi bir katkı sunabilecek bir yer. Burada gördüğümüz kadarıyla amfora mezarlıkları var. Ondan sonra kalenin alt tabanında gömülü yapılar var. Bu yapıların ortaya çıkartılması için ayrıntılı kazılar yapılması lazım' diye konuştu.
'Kalenin etrafında şehir var'
Su altında yerleşim yeri tarzında yerler olduğuna değinen Kaya, 'Kerpiç binalar ve yıkıntıları var. Bunların ortaya çıkartılması için daha detaylı çalışmaların yapılması şart. Burası kalenin etrafında yerleşim şekli olan batık bir şehir var. Sadece bu bölge ile ibaret değil, burada kalenin sadece üç noktası çekilmiş. Ancak kalenin doğu kesimi ve kuzey kesiminde henüz çalışma yapılmamış. Biz de bu çalışmalara katkı vermek için buradayız. Bu çalışmalara zaman bulamadık ama ileriki tarihlerde buralara da yer vereceğiz. Bu bölgelerde çalışmalar başlatacağız' dedi.
Elazığ'ın Sivrice ilçesindeki Hazar Gölü'nde bulunan batık şehirle ilgili valilik koordinesinde başlayan çalışmalar devam ediyor. 1890'lı yıllarda depremle beraber sular altında kaldığı tahmin edilen ve geçmişi 4 bin yıl öncesine dayanan batık şehrin birçok dönemin izlerini barındırdığı biliniyor. Dünya Mirası Geçici Listesi'ne kabulü için UNESCO'ya başvurusu da yapılan batık şehirde su altı kültür mirası eğitmen eğiticisi Nizam Kaya şefliğinde dalgıçlar bir ay süren bir çalışma yaptı. Dalgıçların yaptığı çalışmada, daha önce su üstünden tespiti yapılan 1,5 kilometrelik kale suru su altında da görüntülendi. Ayrıca dalgıçların dönemin amfora mezarları olduğu düşünülen çok sayıda küp ile kalıntıyı görüntülemesi ayrı bir heyecan oluşturdu. Surlarda depremlerde oluştuğu tahmin edilen çatlaklar da net olarak gözler önüne serildi.
'Amfora mezarları tespit ettik'
Sivrice Hazar Gölü'ndeki batık şehrin olduğu kısımda dalış yaptıklarını belirten Nizam Kaya, 'Bu bölge yaklaşık olarak Milattan Önce 11. yüzyıldan kalma. Burada bir aydır çalışma yapıyoruz. Valilik ve federasyon koordinesinde yaklaşık 20 dalış yaptık. Burada tarihi yapılar ve su altı kültür mirasının ne kadar eskiye dayandığını gördük. Valilik ile de bu çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Şuanda arkadaşlarımız ile yeniden bir keşif dalışı yapmaktayız. Daha önceden 2 bin yıllık olan bir tarih kanıtlanmıştı. Ama biz bu 2 bin yıl öncesine ait tarihten ziyade kalenin aşağı surlarında amfora mezarlıklarının olduğunu tespit ettik ve görüntüledik. Bunu da valiliğe sunduk ve arkeologlar gelip çalışmalarıyla tespit ederlerse bunu daha da netleştireceğiz' dedi.
'Dünya çapında bir yer'
Bölgenin su altı kültür mirası açısından Türkiye'de değil, dünyada en yoğun olan yerlerden bir tanesi olduğuna değinen Kaya, 'Dünya çapında bir yer. Bölgeye hem turizm katkısı hem de tarihi bir katkı sunabilecek bir yer. Burada gördüğümüz kadarıyla amfora mezarlıkları var. Ondan sonra kalenin alt tabanında gömülü yapılar var. Bu yapıların ortaya çıkartılması için ayrıntılı kazılar yapılması lazım' diye konuştu.
'Kalenin etrafında şehir var'
Su altında yerleşim yeri tarzında yerler olduğuna değinen Kaya, 'Kerpiç binalar ve yıkıntıları var. Bunların ortaya çıkartılması için daha detaylı çalışmaların yapılması şart. Burası kalenin etrafında yerleşim şekli olan batık bir şehir var. Sadece bu bölge ile ibaret değil, burada kalenin sadece üç noktası çekilmiş. Ancak kalenin doğu kesimi ve kuzey kesiminde henüz çalışma yapılmamış. Biz de bu çalışmalara katkı vermek için buradayız. Bu çalışmalara zaman bulamadık ama ileriki tarihlerde buralara da yer vereceğiz. Bu bölgelerde çalışmalar başlatacağız' dedi.