Elazığ'da 'Daha İyi Bir Çevre' sempozyumu
Elazığ Fırat Üniversitesi ev sahipliğinde Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, Gazi Üniversitesi ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nin katkılarıyla 'Daha İyi Bir Çevre' konulu sempozyum düzenlendi.
Elazığ Fırat Üniversitesi ev sahipliğinde Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, Gazi Üniversitesi ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nin katkılarıyla 'Daha İyi Bir Çevre' konulu sempozyum düzenlendi.
FÜ Hastanesi konferans salonunda düzenlenen sempozyumda Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünden Peter Sousa Hoejskov, Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Tıbbı Direktörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Edibe Pirinçi, sinevizyon gösterimi destekli sunumlar gerçekleştirdi. Sempozyuma konuşmacılar dışında hastane yönetimi. sağlık çalışanları ve öğrenciler katıldı.
Sempozyuma destek olmaktan dolayı mutlu olduklarını belirten Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, ''İnşallah bu panel hem Dünya Gıda Günü olması hem Elazığ üzerinde olması hem de bağbozumu zamanına gelmesinden dolayı şehrimize katkı sağlayacaktır. Burada gerçekten baktığımız zaman üst üstte koyulduğunda geçen seneye göre daha çok gıda odaklı, biraz daha geniş kapsamlı. Teknolojinin bu kadar geliştiği, biyoteknolojinin her zaman bu kadar gelişmesine rağmen yüz yıl sonra da açıkçası en önemlilerden ikisi temiz su ve aşıya erişim. Baktığımız zaman bebeklerde ya genetik bozukluklar ya da mesleki ve çevresel etkenler daha çok önümüze çıkıyor. Yaşam tarzı değişikliğiyle ortaya çıkmış olan ama bu da engellenebilecek olan kardiyovasküler hastalıklar, solunum sitemi hastalıkları, diyabet, kasket sistemi hastalıklarının daha aşikar olduğunu görüyoruz. Hatta belki biyolojik yanılgı içinde oluyoruz toplumla konuştuğunuz zaman, 'Hocam daha önce kardiyovasküler hastalık yoktu, kimse tansiyon değildi' diyor ama ömrün artmasıyla beraber bunların daha görünür hale geldiğini söylemek gerekir. Burada da hepimiz biliyoruz ki özellikle çevresel maruziyetler ile mesleki maruziyetler başta yer alıyor. İleri yaşa geldiğimizde ise kanserle demans önemli bileşenlerimizden biridir. Kanser ve demans içeriğine de baktığımız zaman özellikle çevresel maruziyetlerden olduğuna hepimiz şahit oluyoruz. Tabii bunlara ek olarak 2020'de karşılaştığımız, belki de 2019'da başlayan korona virüs pandemisini de eklemek gerekiyor. Hatta bir görüşe göre göre bulaşıcı hastalıklar da çevreseller hastalıklar içerisinde değerlendirilir mi diye bir farklı yaklaşım var'' diye konuştu.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nden Peter Sousa Hoejskov ise, ''Bugün yapacağım sunumun konusu gıda güvenliği ve tek sağlık yaklaşımını nasıl benimsediğimiz ile ilgili olacak. Benden önceki konuşmacıların da bahsettiği gibi bilmemiz gereken çok sayıda fazla konu var. Ancak bunlardan birkaçı diğerlerine göre daha önemli. İlk olarak Avrupa bölgesinde gıdalardan kaynaklanan hataları göz önüne alıyoruz. Maalesef her ülke için elimizde rakamların olmasını dilerdim. Ama sadece bölgesel olarak konuyu ele alabileceğim. Her sene 23 milyon insan hastalanıyor ve nerdeyse 5 bin insan kirli gıdalar yüzünden yaşamını yitiriyor. Aslında bakarsak gıda güveliği zararlarının bu hastalıklara sebep olduğunu söyleyebiliriz. Ne yazık ki çevreyle ilgili konular sadece sağlık üzerinde değil, aynı zamanda güvenlik üzerinde de etkileri fazla' diye konuştu.
Sempozyum sunumlarla devam etti.
FÜ Hastanesi konferans salonunda düzenlenen sempozyumda Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünden Peter Sousa Hoejskov, Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Tıbbı Direktörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Edibe Pirinçi, sinevizyon gösterimi destekli sunumlar gerçekleştirdi. Sempozyuma konuşmacılar dışında hastane yönetimi. sağlık çalışanları ve öğrenciler katıldı.
Sempozyuma destek olmaktan dolayı mutlu olduklarını belirten Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, ''İnşallah bu panel hem Dünya Gıda Günü olması hem Elazığ üzerinde olması hem de bağbozumu zamanına gelmesinden dolayı şehrimize katkı sağlayacaktır. Burada gerçekten baktığımız zaman üst üstte koyulduğunda geçen seneye göre daha çok gıda odaklı, biraz daha geniş kapsamlı. Teknolojinin bu kadar geliştiği, biyoteknolojinin her zaman bu kadar gelişmesine rağmen yüz yıl sonra da açıkçası en önemlilerden ikisi temiz su ve aşıya erişim. Baktığımız zaman bebeklerde ya genetik bozukluklar ya da mesleki ve çevresel etkenler daha çok önümüze çıkıyor. Yaşam tarzı değişikliğiyle ortaya çıkmış olan ama bu da engellenebilecek olan kardiyovasküler hastalıklar, solunum sitemi hastalıkları, diyabet, kasket sistemi hastalıklarının daha aşikar olduğunu görüyoruz. Hatta belki biyolojik yanılgı içinde oluyoruz toplumla konuştuğunuz zaman, 'Hocam daha önce kardiyovasküler hastalık yoktu, kimse tansiyon değildi' diyor ama ömrün artmasıyla beraber bunların daha görünür hale geldiğini söylemek gerekir. Burada da hepimiz biliyoruz ki özellikle çevresel maruziyetler ile mesleki maruziyetler başta yer alıyor. İleri yaşa geldiğimizde ise kanserle demans önemli bileşenlerimizden biridir. Kanser ve demans içeriğine de baktığımız zaman özellikle çevresel maruziyetlerden olduğuna hepimiz şahit oluyoruz. Tabii bunlara ek olarak 2020'de karşılaştığımız, belki de 2019'da başlayan korona virüs pandemisini de eklemek gerekiyor. Hatta bir görüşe göre göre bulaşıcı hastalıklar da çevreseller hastalıklar içerisinde değerlendirilir mi diye bir farklı yaklaşım var'' diye konuştu.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nden Peter Sousa Hoejskov ise, ''Bugün yapacağım sunumun konusu gıda güvenliği ve tek sağlık yaklaşımını nasıl benimsediğimiz ile ilgili olacak. Benden önceki konuşmacıların da bahsettiği gibi bilmemiz gereken çok sayıda fazla konu var. Ancak bunlardan birkaçı diğerlerine göre daha önemli. İlk olarak Avrupa bölgesinde gıdalardan kaynaklanan hataları göz önüne alıyoruz. Maalesef her ülke için elimizde rakamların olmasını dilerdim. Ama sadece bölgesel olarak konuyu ele alabileceğim. Her sene 23 milyon insan hastalanıyor ve nerdeyse 5 bin insan kirli gıdalar yüzünden yaşamını yitiriyor. Aslında bakarsak gıda güveliği zararlarının bu hastalıklara sebep olduğunu söyleyebiliriz. Ne yazık ki çevreyle ilgili konular sadece sağlık üzerinde değil, aynı zamanda güvenlik üzerinde de etkileri fazla' diye konuştu.
Sempozyum sunumlarla devam etti.