Prof. Dr. Erol Keleş, Güçlü Bir Türkiye İçin Hem Cumhurbaşkanlığında Hem De Meclis'te Çoğunluğu Sağlamamız Lazım
AK Parti Elazığ Milletvekili Adayı Prof. Dr. Erol Keleş, Cumhurbaşkanımıza oy vermek meclis çoğunluğunu sağlamadığınız sürece onun elini kolunu bağlamaktan öteye gitmez.
Güçlü bir Türkiye için hem Cumhurbaşkanlığında hem de Meclis'te çoğunluğu sağlamamız lazım.” dedi.
AK Parti Elazığ Milletvekili Adayı Prof. Dr. Erol Keleş, seçim çalışmalarını yoğun tempoda sürdürüyor.
Milletvekili Adayı Prof. Erol Keleş, seçim çalışmaları kapsamında Keydanlılar Parkında vatandaşlarla bir araya geldi.
Coşkulu kalabalığın sevgi gösterisi ve ilgisiyle karşılanan Milletvekili Adayı Prof. Dr. Erol Keleş, burada seçim sürecine ilişkin konuşma yaptı.
14 Mayıs seçimlerinin önemini anlatan Prof. Dr. Erol Keleş, milletvekili seçilmesi halinde yapacağı hizmetlerden bahsetti. Elazığ'a bakanlık getirmek için gece gündüz çalışacağını vurgulayan Prof. Dr. Erol Keleş, muhalefeti de sert bir şekilde eleştirdi.
Prof. Dr. Erol Keleş, şöyle konuştu: “Yaklaşık 20 gündür günde iki saat gözlerimi dinlendiriyorum. İnanın sizin için bu süreçte çalışıyorum. Alın size bir müjde, Sivrice'mize 10 Yataklı hastanenin yeri teslim edildi, bakanlığa bildirildi. Yatırım programına alınmıştı zaten, bütçesi de alındı. İnşallah başlayacağız. Alacakaya ilçemiz için de 10 yataklı hastanenin sözünü dün bakan beyle görüşerek aldık. Bitmeyecek inanın bitmeyecek. Sivrice için, Alacakaya için, Arıcak için, Maden için, Baskil için, Keban için, Ağın için, tüm şehrimiz için inanın emek vereceğim. Çalışacağım ve gereken her şeyi buralara getirmek için elimden gelen her şeyi yapacağım. Hizmet bizim işimiz. Bakın çok önemli bir seçime giriyoruz. Bu seçim gerçekten Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçiminin ötesine taşınmış bir seçim. Neler yaşadığımızı görüyoruz. Daha dün Van'da zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayını HDP'liler bayrakla karşıladı. Bugün zillet ittifakının arkasında kimler var, ne var, ne yok biz görüyoruz. Ama biz dün günlük 100 bin varil petrol bulduk. Biz çalışırız, biz emek veririz onlarsa ancak masa başında konuşurlar. 2000 yılından önceyi hatırlayın. IMF'nin kapısını nasıl çaldığınızı Amerika'nın önünde nasıl boyun eğdiğinizi, Avrupa'ya nasıl selam verdiğinizi. Bugün geldiğimiz noktaya bir bakın. Enerjisiyle kendi kendine yeten bir Türkiye. Daha geçen hafta doğalgazı karaya ulaştırdık. 2 nükleer santral kuruldu. Dün günlük 100 bin varil petrol bulduk. Bu tarafta İHA'larımız, SİHA'larımız. Daha düne kadar İsrail'den aldığımız İHA'ları, SİHA'ları bugün kendimiz eritiyoruz. Bunun semeresini Azerbaycan'da gördük. Karabağ'da göndük. Turizmiyle, sağlığıyla bölgede lider ülke konumuna geldik. Dünyada da lider olacağız. Bunu çekemeyenler var. Bunu istemeyenler var. Onlar bizim yine onların önünde eğilmemizi başımızı, boynumuzu bükmemizi istiyorlar. Oysaki bizim Cumhurbaşkanımız var. Dik duran, her zaman ülkesini düşünen her zaman haklının ve Hakk'ın yanında olan bir Cumhurbaşkanımız var. Biz O'nun boynunu kimsenin önünde eğdirmeyeceğiz. O'nun başını hep dik tutacağız. Şehrimizde de çok ciddi anlamda bir seçim sürecindeyiz. Çok farklı dedikodular var. Bazı kesimler tarafından Cumhurbaşkanımıza bir oy vereceğiz, milletvekilliğinde hayır vermeyeceğiz deniliyormuş. Siz kime neye hizmet ediyorsunuz.
Cumhurbaşkanımıza oy vermek meclis çoğunluğunu sağlamadığınız sürece onun elini kolunu bağlamaktan öteye gitmez. Güçlü bir Türkiye için hem Cumhurbaşkanlığında hem de Mecliste çoğunluğu sağlamamız lazım. Onun için hepinize çok ciddi görevler düşüyor. Kalan sürede Allah aşkı için hepimiz elimizden geleni yapalım. Bu Türkiye'nin geleceği için, Türkiye Yüzyılı için, Elazığ Yüzyılı için hep beraber bir olalım, iri olalım, diri olalım, Elazığ olalım, Türkiye olalım. Elazığ gerçekten farklı bir seçim dönemi geçiriyo…