- Haberler
- Haberde İnsan
- Depremzede itfaiyeciler ailelerini bırakıp yardımı koştu
Depremzede itfaiyeciler ailelerini bırakıp yardımı koştu
Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremde, depremzede olmalarına rağmen ailesini ve çocuklarını bırakarak Malatya'ya yardıma koşan Elazığ İtfaiyesi personelleri o anları anlattı.
Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremde, depremzede olmalarına rağmen ailesini ve çocuklarını bırakarak Malatya’ya yardıma koşan Elazığ İtfaiyesi personelleri o anları anlattı.
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde 11 ilde on binlerce bina yıkılırken yine on binlerce insan hayatını kaybetti ve yaralandı. Depremi yaşayan illerden biri olan Elazığ’da, itfaiye ekipleri ailelerini güvenli noktalara ve yakınlarına bıraktıktan sonra İtfaiye Müdürlüğü’nde toplandı. Ardından 18 kişiden oluşan 3 kurtarma ekibi, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’nın talimatı ile yıkımın yaşandığı Malatya’ya yardıma koştu. Depremzede olmalarına rağmen, ailelerini arkalarında bırakarak enkazlarda çalışan ekipler, 12 günde 28 kişiyi sağ olarak kurtardı. İkinci 7.6 büyüklüğündeki depreme enkaz altında yakalanan ve yanlarındaki binanın çökmesi sonucu ölümden dönen kahraman itfaiyeciler, biran olsun enkaz başından ayrılmadı. Her çıkardığı insanı kendi ailesinden biriymiş gibi gören ekipler, yaşadıkları o anları anlattı.
Gece yarısı deprem olunca eşinin ve çocuklarının çok korktuğunu belirten İtfaiye Müdür Yardımcısı Selim Nazırlı, “O an çocuklarımızın güvenliğini aldıktan sonra depremin merkez üssünü beklemeden ekiplerimizi aradık. Ekiplerimizin hazır olmasını söyledik. Çocuğumuzu, ailemizi güvendiğimiz insanlara emanet ederek arkamızda bıraktık. Bizde aynı derecede depremi yaşadık ve depremzedeyiz. 2020 yılında yaşadığımız depremde o kardeşlerimiz yardımımıza koşmuştu bizde bugün onları yalnız bırakamazdık. Malatya itfaiyesinden yoğun telefonlar aldık. Biran önce bize yetişmeniz lazım dendi. Bizde arkamıza bakmadan çocuklarımızı, ailemizi ve sevdiklerimizi arkamızda bırakarak düşünmeden yola çıktık. Malatya’da Avşar Oteli’nin bulunduğu civarda bir binaya gönderdiler. Burada ilk etapta bir iki kardeşimizi kurtardık. Bir babayı kurtarma çalışması yaparken ikinci büyük depreme yakalandık. Tüm arkadaşlarımızın güvenliğinden sorumlu olduğum için onları çıkardım. En son ben kaldım ve çıkmakta zorlandım. O esnada yanımızda bulunan diğer bina çöktü. Onun çökmesiyle ben enkazın altına girerek kendimi korumaya aldım. Allah’tan diğer yanımızda bulunan öbür bina çökemedi. Çökseydi bugün hayatta olmaya bilirdik. O tozun toprağın ve molozların arasında sürüne sürüne çıktık. Allah’a şükür ekibimizden kimseye bir şey olmadı. Bu unutamadığımız anılardan biriydi” dedi.
“O esnada hep birlikte ağlamaya başladık”
Depremin ikinci günü 12 yaşındaki Aysima’nın kendilerini çok etkilediğini aktaran İtfaiye Amiri Adnan İrhan, “Enkazın üzerinden 500 tona yakına malzeme aldık. O malzemenin dibinde sadece bir blok kaldı. O esnafa bir ses duyuldu. Aysima’yı 1,5 saatlik çalışma sonucu sağ çıkardık. O anı hiç unutamıyoruz. Tüm arkadaşlarımız sevinçten mi hüzünden mi desek o esnada hep birlikte ağlamaya başladık. Eldiven dayanmıyordu. Arkadaşlarımızla birlikte 12 gün boyunca tırnaklarımızla kazdık. Tek ümidimiz bir canlı bulmaktı. Enkazdan 25’in üzeri canlı çıkardık. Hem üzüntülü hem de sevinçli anlarımız çok oldu. Belediye Başkanımız Şahin Şerifoğulları’da bizi orada ziyaret ederek bir motive sağladı. Onun üzerine daha da çok çalışmaya başladık. Elimizden geleni yaptık” diye konuştu.
“Artık ne olursa olsun ya enkazda ikimiz birlikte öleceğiz yada sağ çıkacağız”
Deprem sırasında televizyon karşısında olduğunu aktaran İtfaiye Amiri Atilla Aytekin, “Sallanmalar başladı ve şiddeti artınca çocuklarımız ile eşime koştum. Yaşam üçgeni için yatağın yanında uzandık. Deprem durunca direk merkezi aradım. Bizde yıkım var mı dedim, olmadığını öğrenince direk merkeze intikal ettim. Malatya itfaiyesi bizden destek talep etti. Direk Malatya’ya gittik. İlk günden bir baba, oğul, kızına ulaştık. İkinci depremde yanımızdaki bina çökmeye başladı. Merve’nin yanından da çıkamıyorduk. Şiddeti artınca kendimizi sağlam bir yere o dakikada bulunan kepçenin önüne durduk. Ekimizi topladık. Sonra tekrar Merve’ye yöneldim. Sesini duyunca daha artık ne olursa olsun ya enkazda ikimiz birlikte öleceğiz yada ikimiz oradan da sağ çıkacağız dedim. Ondan sonra yaşlı bir teyzeyi çıkardık. Anne ve oğlunu çıkardık. Enkaz altındakiler kim olursa olsun kendi ailemizdenmiş gibi davranıyoruz” şeklinde konuştu.