Ekinözü Köylüleri Mera Alanı İstiyor
Elazığ'da 300 hane ve bin 600 nüfusa sahip Ekinözü Köyü sakinleri, 19haya56 toprak reformu ile birlikte köylünün kullanımına dağıtılan mera vasfına sahip arazilerin 1974'te bir aile vakfına devredildiğini öğrendiklerini belirterek, eski haline döndürülmesi için yardım istedi.
Kovancılar ilçesine bağlı Ekinözü Köyü sakinleri, kendilerinin kullanımında olan devlete ait olan mera alanlarının bir aile vakfına devredildiğini öğrenerek tepki gösterdi. 1956 yılındaki toprak reformu ile birlikte mera vasfındaki bazı alanların 1974 yılında bir aile tarafından tescille vakfa çevrildiğini elinde bulundurduğu dokümanlarla anlatan köy muhtarı Hayati Sinem, bu arazilerin tekrar mera vasfına kazandırılmasının en büyük talepleri olduğunu aktardı.
Köyleri hakkında bilgi veren Muhtar Hayati Sinem, “ Köyümüz, yaklaşık 300 haneden oluşup bin 600 nüfusa sahip. Köyümüzün başlıca geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktır. Gurbette insanlarımızın olması hasebiyle yaz aylarında köyümüzün nüfusu yaklaşık 2 bin 500’e çıkmaktadır. Büyük ova statüsü almış bir köyün güzellikleriyle beraber bazı sıkıntılarımız da vardır. En başlıca sıkıntımız 1956 toprak reformu ile birlikte köylüye dağıtılan mera vasfına sahip arazilerin 1974’te aile vakfı tarafından haksız bir tescille vakfa çevrilmesidir” dedi.
Mera vasfına sahip arazilerinin aile vakfına dönüştürüldüğünü dile getiren Sinem, “ Buraların tarım arazisi olarak tescili mümkün değildir. Çünkü kayalık, taşlık ve ormanlık alanlardan oluşmaktadır. Köyümüz olarak bunun mağduriyetini çok yaşamaktayız. Sadece panellerin arasına küçük bir geçit bırakılmak üzere köyün tek çıkış yeri olarak kalmıştır. Köyün tamamıyla etrafı aile vakfı tarafından 1974 yılında tamamıyla orijinalinde mera vasfı olan bu arazilerimiz vakfa çevrilmiştir. 11 bin dönümden bahsediyoruz. Köyümüzde bu vakfa çevrilmeleri nedeniyle yapılan kira sözleşmeleri herhangi bir sahibini tanımadığımız yaklaşık 600 dönüm üzerine güneş panelleri var. Köyüm hiçbir şekilde panellerden faydalanamıyor” şeklinde konuştu.
Orijinalinde ve kayıtlarda mera vasfı olan bu arazilerin tekrar mera vasfına kazandırılması en büyük talepleri olduğunu belirten Sinem, “ Haksız, kanunsuz bir tescil söz konusudur. Vakıf da olsa devlet tarafından kamulaştırılmış, kamu bedeli ödenmiş. Dolayısıyla burada hiç kimsenin burada hakkı yoktur. 1956 yılından 1974 yılına kadar mera vasfını koruyan bu arazilerin ne değişti de 1974’te özel bir aile vakfına geçiyor. Oysaki mera kanunu ikinci maddesi, amacı dışında kullanılamaz, sınırları daraltılamaz, özel şahsa geçemez ve zaman aşımına uğrayamaz, diyor. Kanunlarımız bu kadar açık ve netken nasıl becermişler bilemiyorum. Mera vasfına sahip arazilerimiz bir aile vakfına dönüştürülmüştür” diye konuştu.