Elazığ depreminde en büyük acıyı yaşayan baba ilk kez konuştu
Elazığ depreminde yıkılan binada eşi, 2 çocuğu, kayınbabası ile kayınvalidesini kaybeden Serhat Aslan, ilk kez konuştu. Her gün acı çektiklerini belirten baba Aslan, o acıyı yaşayanlardan biri olarak İzmir'de enkaz başında bekleyenleri en iyi kendilerinin anlayacağını belirtirken, Devletimiz ilk gece yanımızdaydı şu an eminim ki İzmir'de dedi.
Elazığ depreminde yıkılan binada eşi, 2 çocuğu, kayınbabası ile kayınvalidesini kaybeden Serhat Aslan, ilk kez konuştu. Her gün acı çektiklerini belirten baba Aslan, o acıyı yaşayanlardan biri olarak İzmir’de enkaz başında bekleyenleri en iyi kendilerinin anlayacağını belirtirken, "Devletimiz ilk gece yanımızdaydı şu an eminim ki İzmir’de" dedi.
24 Ocak’ta meydana gelen 6.8’lik depremde Elazığ’da 37, Malatya’da 4 olmak üzere 41 kişi hayatını kaybetmiş ve 20 binden fazla konut ağır hasar görmüştü. Depremde kent merkezindeki Mustafa Paşa Mahallesi’nde iki bina çökmüştü. Çöken 5 katlı binalardan birinde ikamet eden dedeleri Mehmet ve anneanneleri Aişe Arifoğlu’nun evinde bir süre misafir olan çocuklar ile anneleri hayatını kaybetmişti. Daha sonra enkazdan cansız bedenleri çıkartılan dede Mehmet, anneanne Aişe Arifoğlu, kızları Halime Aslan ile onun çocukları 7 yaşındaki Miraç Ali ve 2 aylık Rüya Aslan’ın cansız bedenlerine ulaşılmıştı. Eşini, iki çocuğunu, kayınvalidesi ile kayınbabasını kaybederek en büyük acıyı yaşayan baba Serhat Aslan ise, Elazığ’daki depremden sonra ilk kez İHA muhabirine konuştu. Aslan, acılarının ilk günkü gibi taze olduğunu belirterek, İzmir’de meydana gelen deprem sonrası televizyon izleyemediklerini ve enkaz başında bekleyenleri en iyi kendilerinin anladığını ifade etti.
“Hiç bir şey kalmamıştı, her taraf kum ve toz içerisindeydi”
O geceyi anlatan Serhat Aslan, “Deprem akşamı eşim ve çocuklarım kayınvalidemdeydi. Ben de oraya gittim gördüm. Kızım da 2 aylıktı. 21.00’da doğru yemekten sonra kalktım ve evime geldim. Onlar orada kaldı. Eve geldim deprem oldu. Sakinleştik ve koşarak gittim. Ama hiçbir şey kalmamıştı, her taraf kumdu ve toz içerisindeydi. Oğlum 7 yaşındaydı, kızım da daha 2 aylıktı. Eşimi, kayınvalidem ve kayınbabamı da kaybettik. Mustafa Paşa Mahallesi Ayken Apartmanında kaybettim” dedi.
“Onların acısını gerçekten içimde hissediyorum”
İzmir’de deprem olduğunu ve televizyon açamadıklarını dile getiren Aslan, “Zaten psikolojimiz bozuk ve onları da görünce kötü oluyoruz. Onları en iyi anlayan, enkaz başında bekleyenleri en iyi anlayan o acıyı yaşayanlarda biri olarak biliyorum. Onların acısını gerçekten içimde hissediyorum. Hatta biz de ağladık. Allah’ın takdiri. Biz her gün acı çekiyoruz. Bunu kimse bilmiyor. Dışarıdan davulun sesi güzeldir. Yani ayakta duruyoruz da nasıl duruyoruz Allah bilir. Mecbur hayat devam ediyor. İsyan etmedik iman ettik. Beterin beteri var. 2 gündür televizyon açmıyoruz. İzlersek üzüleceğiz. Zaten bizim üzüntümüz yetiyor. Bir de onları görünce kötü oluyoruz. İlk duyduğumda tüylerim diken diken oldu. O an telefona bildirim geliyor oradan öğrendim. Üzüldük ve ağladık. Elden hiçbir şey gelmiyor. Çünkü kaderi yazan o ve bizde oyuncuyuz” diye konuştu.
“Devletimiz ilk gece yanımızdaydı şu an eminim ki İzmir’de”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun mükemmel bir insan olduğunu aktaran Aslan, “Bizim acımızı gerçekten paylaştı. Onu gözlerinde gördüm. Orada ve enkaz alanında, cenaze namazında, taziyede gördüm. Allah devletimize zeval vermesin. Süleyman Soylu biraz hastaymış. Rabbim acil şifalar versin. Her zaman dua ediyoruz. Cumhurbaşkanımız da öyle. Rabbim devletimize zeval vermesin biz seviyoruz. Devletimiz ilk gece yanımızdaydı şu an eminim ki İzmir’de. Bundan 20 yıl öncesi gibi değil artık. Allah devlete zeval vermesin. Çünkü yaşadık ve gördük. Tüm imkanlarını seferber etti. Ama elden bir şey gelmedi. Bizim evimizde hiçbir şey yoktu demir yoktu, tozdu” ifadelerine yer verdi.